Bakan Fidan, BRICS+ oturumunda yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Küresel ilişkilerde yüksek türbülanslı bir dönemden geçiyoruz. Küresel ekonomi pandemi sonrası dönemde direnç göstermeye devam ederken, jeo-ekonomik görünüm hala zayıf. Hâlâ yüksek enflasyonla karşı karşıyayız. Kırılganlıklar devam ediyor ve jeopolitik gerilimler tırmanabilir.
Esasen bu çağa özgü olan şey, ‘kurallara dayalı uluslararası sistem’ olarak adlandırılan düzenin dengeli ve hızlı çözümler sunma konusundaki yetersizliğidir.
Geçtiğimiz Ekim ayından bu yana Gazze’de yaşananları ve bunun küresel yönetişim üzerindeki etkilerini ele alalım. Birkaç kişinin ikiyüzlülüğü ve stratejik körlüğü nedeniyle 36 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, milyonlarca kişi yerinden edildi ve Gazze Şeridi tamamen yok olmanın eşiğinde. İsrail’in Filistin topraklarındaki işgali, istila, kitlesel yerinden etme, etnik temizlik ve savaş suçları ile genişlemektedir.
Son olarak, ABD’nin üç aşamalı ateşkes önerisi doğrultusunda BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan bir karar var. Bu olumlu bir adım olmakla birlikte yeterli değildir. İki devletli çözüm gerçekleşmeden ne İsrail’in ne de Filistin’in güvenliğinden söz etmek mümkün değildir. Gazze’de son sekiz aydır gözlerimizin önünde cereyan edenler, norm ve değerlerin aşındığını açıkça gösteriyor.
Uluslararası düzenin çifte standartlarla yönetilmesine izin veremeyiz. Uluslararası ilişkilerde daha fazla işbirliği ve diplomasiyi, daha az çatışmayı desteklememiz gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Dünya beşten büyüktür’ mottosu ışığında Türkiye, BM Güvenlik Konseyi ve BM’nin yanı sıra diğer çok taraflı örgütlerde de reformlar yapılması için çaba sarf etmektedir. Bu bağlamda BRICS ile işbirliğimize değer veriyoruz. BRICS içindeki çeşitliliğin kalkınma ve istikrarı artırmak için önemli bir araç olduğuna inanıyoruz.”