Pelin Ünker
Türkiye, tüm dünyada 125 yıldır İşçi Bayramı olarak anılan 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ne yine Taksim tartışmaları ve yasaklar eşliğinde hazırlanıyor.
İstanbul Valisi Davut Gül, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim Meydanı’nda kutlamanın bu yıl da yasak olduğunu açıkladı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Taksim yasağına karşı geçen yıl verdiği “hak ihlali” kararını hatırlatan sendikalar ve meslek kuruluşları karara tepki göstererek Taksim ısrarını sürdürüyor.
Taksim’in sembolik önemi
1 Mayıs’ın sol için ideolojik olarak tarihsel bir önemi bulunuyor. Her yıl 1 Mayıs’ta sadece işçiler değil, aydınlar, sanatçılar, öğrenciler, kadınlar ve toplumun farklı kesimleri emek ve demokrasi mücadelesinde birleşiyor.
Taksim Meydanı ise demokrasi ve emek mücadelesi hafızasıyla toplumun belleğinde yer edinen önemli mekanlardan biri. Meydan’ın sol hareket ve emekçiler için sembolik bir anlamı var.
Türkiye’nin ilk geniş katılımlı 1 Mayıs kutlamaları 1976’da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) öncülüğünde bu Meydan’da yapıldı. Bir sonraki yıl da Türkiye tarihinin en kanlı katliamlarından biri 1 Mayıs 1977’de Taksim’de yaşandı.
Kanlı 1 Mayıs ve sıkıyönetim
O tarihte sol ve işçi hareketi çok güçlüydü ve giderek güçleniyordu. 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’ndaki kutlamalara yaklaşık 500 bin kişi katılmıştı. Meydana bakan Sular İdaresi binası ve bugünkü The Marmara Oteli üzerinden açılan ateş sonrası 37 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Failleri bulunamadı. Her yıl 1 Mayıs’ta yaşamını yitirenler için Kazancı yokuşu başına karanfiller bırakılıyor. Şişhane ve Kadıköy’de de anma yapılıyor.
Sendika temsilcilerine göre bu katliam, Türkiye’yi 12 Eylül karanlığına ve darbe koşullarına götüren önemli bir dönüm noktası oldu.
Kanlı 1 Mayıs’ın ardından 1978’de daha kalabalık bir 1 Mayıs kutlaması yapılsa da ardından sıkıyönetim koşulları geldi. 12 Eylül darbesiyle birlikte Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs etkinlikleri yasaklandı. 2007 yılında gözaltılara rağmen Taksim’e çıkıldı.
“Güç kullanılarak” durduruldular
2010 yılında ise AKP hükümeti, Taksim’i yeniden 1 Mayıs kutlamasına açtı. Ancak 1 Mayıs burada üç yıl üst üste coşkuyla ve hiçbir sorun yaşanmadan kutlansa da bu uzun sürmedi. 2013’ten itibaren yasaklar yeniden devreye girdi.
Dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 1 Mayıs’ta miting yapmak için Taksim Meydanı’na gidenlerin “güç kullanılarak” durdurulacağını açıkladı. Öyle de oldu. Taksim için Beşiktaş, Şişli, Tarlabaşı tarafından yola çıkan, aralarında DİSK, Türk-İş, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve farklı siyasi partilerin olduğu kortejler polisin sert müdahalesiyle karşılaşırken çok sayıda kişi yaralandı, 72 kişi ise gözaltına alındı. DİSK’in Şişli binası da gaz bombalarının hedefi oldu.
Sendikalar ve meslek odaları, 2014 ve 2015 yıllarında da 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim Meydanı’nda kutlama kararı nedeniyle polis müdahalesi ve gözaltılarla karşılaştı. Yasak kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.
Kutlamaların adresi değişmişti
DİSK, 2016’ya kadar Taksim iradesiyle başka bir meydanda 1 Mayıs kutlamasa da 10 Ekim Ankara Gar Katliamı bir kırılma noktası oldu ve kutlamalar yeniden Taksim dışındaki alanlara kaydı.
Son yıllarda Türk-İş, 1 Mayıs için İstanbul dışındaki illeri tercih ederken, DİSK, KESK, meslek odaları ve CHP, HDP gibi muhalefet partileri 1 Mayıs’ı İstanbul, önce Bakırköy’de sonra Maltepe’de kutlamaya başladı. DİSK’e bağlı bazı sendikalarla birlikte Umut Sendikası (Umut-Sen), İnşaat İşçileri Sendikası gibi sendikalar ise bu dönemde Taksim yasağına karşı çıkmayı sürdürürken gözaltılarla karşılaştı.
Sendika ve meslek odalarının Taksim yasağına ilişkin yaptığı AYM başvurusu geçen yıl sonuçlandı.
Anayasa Mahkemesi geçen yıl Ekim ayında aldığı kararla Taksim Meydanı’nda yapılacak 1 Mayıs kutlamalarının yasaklanmasının hak ihlali olduğunu bildirdi. AYM, Taksim’de kutlama yapılmasının engellenmesinin “Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının engellenmesi” olduğuna karar verdi ve Taksim’in işçiler açısından sembolik anlamı olduğunu belirterek, “Taksim Meydanı emekçilerin ortak hafızasıdır” dedi.
AYM’nin hak ihlali kararı 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılmasının önünü açtı.
Sendikalar ve odalar Taksim’de olacak
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2 Nisan’da bütün konfederasyonlara, sendikalara ve emekçilere seslenerek yaklaşan 1 Mayıs İşçi Bayramı için Taksim Meydanı’na çağrı yaptı.
“1 Mayıs’ta demokrasi şimdi, Taksim şimdi diyoruz. Kararımız kesindir. 1 Mayıs sabahında bir elimizde karanfil, bir elimizde çocuklarımızla Taksim Meydanı’na yürüyeceğiz” diyen Çerkezoğlu, ardından da diğer işçi örgütlerle birlikte resmi başvuruyu İstanbul Valiliği’ne yaptı.
DİSK ile birlikte KESK, TMMOB, TTB ve Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) de 1 Mayıs’ta Taksim’de olacaklarını duyurdu.
Ancak Anayasa Mahkemesi’nin 5 ay önce verdiği hak ihlali kararına rağmen Taksim Meydanı yine 1 Mayıs kutlamalarına kapatıldı. İstanbul Valisi Davut Gül, 23 Nisan kutlamalarının ardından yaptığı açıklamada, “1 Mayıs 2012 yılından itibaren Taksim’de kutlanmıyor. Dolayısıyla Taksim bu anlamda bu tür etkinliklerin tamamına kapalı. Biz başta DİSK, KESK ve benzeri kuruluşlar olmak üzere talep eden herkesle konuştuk. Taksim’de bu sene olmayacağını kendilerine izah ettik” dedi.
Yerlikaya: Yasak yok kısıtlama var
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise Anayasa Mahkemesi kararının iyi okunması gerektiğini belirterek, kararı “Bir yasak yok kısıtlama var” diye savundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da tartışmaya ”Taksim’de hayatlarını kaybeden emekçilerimizin isimlerini bile hatırlamayanların, onların aziz hatıralarını kullanarak, bu alanda kitlesel kutlama inadı, 1 Mayıs’ın dayanışma ruhunu zedelemektedir” sözleriyle katıldı.
Taksim’de yasak kararına karşı muhalefetten de sendika ve meslek odalarından da tepki geldi.
Ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel TBMM grup toplantısında Taksim’in 1 Mayıs’a açılması için çağrı yaptı. Özel, AYM kararlarının bağlayıcılığına işaret ederek “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir… Bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu Anayasa’ya bağlı olacak” ifadelerini kullandı.
DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu ise Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ile açıklama yaptı.
“Milyonlarca yürek Taksim Meydanı’yla atacak”
“Milyonların gözü kulağı İstanbul Taksim 1 Mayıs alanında olacak ve milyonlarca yürek Taksim Meydanı’yla atacak” diyen Çerkezoğlu, “Taksim, 1 Mayıs alanıdır ve bu hukuksal, tarihsel, toplumsal bir hakikattir. Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğu gerçeğinin 2013 yılından beri tamamen keyfi bir biçimde yok sayılmasına, inkâr edilmesine 11 yıl sonra 2024 1 Mayıs’ında artık son verilmelidir” diye ekledi. Sağkan ve Kaboğlu da Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “hak ihlali” kararına uyulması çağrısı yaptı.
Altmış dört yazar ve sanatçı ise 1 Mayıs kutlamalarının adresinin Taksim Meydanı olduğuna dikkat çekerek “yasakçı tutuma son verilmesi” yönünde çağrıda bulundu. Çağrı metninde “Özgürlük içinde kutlanacak bir bayram ülkemize iyi gelecektir” denildi.
DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDP, 1 Mayıs 1977’de yaşamını yitirenleri anmak için pazar günü Kazancı Yokuşu, Şişhane ve Kadıköy’de bir araya gelecek. Sendika ve meslek odaları 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama kararından vazgeçmiyor.