Manhattan’daki bir federal mahkeme, Apple’a karşı CEO Tim Cook ve diğer üst düzey yöneticilere yapılan ödemelerin uygun olmadığı iddiasıyla açılan davayı reddetti. Uluslararası Kardeşlikler Birliği ile ilişkili bir emeklilik fonu tarafından açılan dava, performansa dayalı hisse senedi ödüllerinin değerinin yanlış hesaplanması nedeniyle Apple’ın aşırı ödeme yaptığını öne sürüyordu. İddialar, Apple’ın Tim Cook ve dört diğer yöneticiye on milyonlarca dolar fazla ödeme yaptığı ve ödemelerin tazminat komitesi tarafından belirlenen miktarları aştığı yönündeydi. Özellikle davacı, performansa dayalı kısıtlanmış hisse senedi birimlerinin (RSU’lar) adil değerinin yanlış hesaplandığını ve bu durumun hissedarları yanıltabileceğini savunuyordu.
Ancak ABD Bölge Yargıcı Jennifer Rochon, Apple lehine bir karar verdi ve şirketin 2023 vekaletname beyanında tazminat yöntemlerini yeterince açıkladığını, böylece ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından belirlenen menkul kıymetler yasalarına ve düzenlemelere uyduğunu vurguladı. Yargıç Rochon ayrıca, Apple yönetim kurulunun yönetici maaşlarını belirlerken uygunsuz hareketlerde bulunduğuna dair bir kanıt bulunmadığını da belirtti.
Apple, Tim Cook ve diğer yöneticilerin maaş davasında zafer kazandı
Davanın odak noktalarından biri, davacının hukuki işlem başlatmadan önce Apple’ın yönetim kuruluna itirazlarını ele alma fırsatı tanımamasıydı. Bu durum, yargıcın kararını etkileyen unsurlardan biri oldu. Apple’ın vekaletname dosyalarında açıklanan ayrıntılara göre, Tim Cook hem 2021 hem de 2022 yılları için yıllık yaklaşık 99 milyon dolarlık önemli bir tazminat aldı, bunun büyük bir kısmı hisse senedi ödüllerinden oluşuyordu. Ancak toplam maaşı 2023’te 63,2 milyon dolara düştü.
Davanın reddedilmesi, Apple için hukuki bir zafer anlamına gelmekte ve şirketin yönetici tazminat uygulamalarında düzenleyici gerekliliklere ve kurumsal yönetim standartlarına uyduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, Apple’ın tazminat metodolojilerini hissedarlara açıklama konusundaki şeffaflık ve uyum önlemlerini de teyit etmektedir.
Bu karar, meseleye açıklık getirmenin yanı sıra, kurumsal yönetim anlaşmazlıklarında kapsamlı bir due diligence ve prosedürel gerekliliklere uyumun önemini de vurgulamaktadır. Şirketler karmaşık düzenleyici manzaralarda yol almayı sürdürdükçe, bu tür davalar, yönetici tazminat uygulamalarında şeffaflık ve hesap verebilirliğin önemini altını çizmektedir.